-
1 fark
fark bileti Zuschlag(karte f) m;fark etmek (-i) unterscheiden (A), den Unterschied sehen; bemerken, wahrnehmen (A); anders werden;fark etmez das ist egal; das macht nichts;fark olunmak (-le durch A) sich auszeichnen; offenbar werden;farkı olmak sich unterscheiden, etwas ausmachen;-in farkına varmak merken, bemerken; Notiz nehmen (von D);farkına varılmamış unbemerkt;-in farkında olmak (be)merken, wahrnehmen;begreifen farkında mısın? hast du es bemerkt?; hast du es verstanden?;-in farkında olmamak nicht bewußt sein G;-in farkında (bile) olmamak keine Ahnung haben von;benim için farkı yok mir ist es gleichgültig;yalnız şu farkla ki nur mit dem Unterschied, dass …
См. также в других словарях:
fark etmek — 1) görmek, seçmek Boğaz ın sisle kaplı olduğunu ancak ön güvertede bir yer bulup oturunca fark etmişti. A. İlhan 2) anlamak, sezmek Öç almanın fırsatını yakalamış gibi konuştuğunu fark etti. T. Buğra 3) değişmek, başkalaşmak 4) ayırt etmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz ucuyla görmek — fark etmek Benim için dualar okuduğunu göz ucuyla görebiliyordum. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
seçmek — i, er 1) Benzerleri arasında hoşa gideni seçip almak veya yararlanmak için ayırmak Ben bu kitabı seçtim. 2) Birine oy vererek bir göreve getirmek Biz sizi başkanlığa seçtik. 3) Üstün, iyi, uygun bularak yeğlemek Benim ne akla hizmet edip de… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Mustafa Kemal Atatürk — Atatürk redirects here. For other uses, see Atatürk (disambiguation). Mustafa Kemal Atatürk … Wikipedia
ayrımsamak — i Bir şeyi anlamak, bir şeyi görmek, fark etmek Bu kadar yalın bir çizgide, eski konak hayatımızın bütün bir düzenini ayrımsarız. S. İleri … Çağatay Osmanlı Sözlük